Gençken sağlık sigortası almak gereksiz midir? Yoksa gelecek için akıllıca bir yatırım mıdır?
İlk bakışta gereksiz gibi…
Yirmili yaşlar sağlık açısından en güçlü olduğumuz dönemdir. Ne ciddi hastalıklar, ne kronik rahatsızlıklar, ne de yüksek tedavi masrafları ile sıklıkla karşılaşırız. Bu yüzden çoğu genç “ zaten hastalanmıyorum. Sigorta için neden ayda 300-400 TL vereyim?” diye düşünüyor.
Mesele sadece bugünkü sağlık durumun değil, mesele beklenmedik durumlara ne kadar hazırlıklı olduğun.
Bir spor kazası, bir apandisit atağı ya da ani bir ameliyat… Bir gecede 20.000 TL’yi aşan hastane faturaları genç yaşta kimsenin planında yoktur. Ama hayatın planında olabilir.
Gençken sağlık sigortası almanın beş önemli nedenini hızlıca gözden geçirelim;
• Sigorta primleri yaşla birlikte artar. Ne kadar erken başlarsan o kadar ucuza sigorta sahibi olursun.
• Sağlıklı olmak, kazalara karşı korunduğun anlamına gelmez. Sigorta sayesinde özel hastanede hızlı ve ek ödeme yapmadan tedavi olabilirsin.
• İleride oluşabilecek hastalıklar poliçeye dahil edilmeyebilir. Gençken başla, kapsamın geniş olsun.
• Sgk ile saatler süren randevu sıralarına veda et, randevunu hızlı al, zaman kazan. İş veya okul temposunda vakit kaybı yaşamadan özel hastanelerde hızlıca muayene olmak lüks değil bazen bir zorunluluktur.
• Genç yaşta bir sağlık sorunu yaşandığında hem fiziksel hem de maddi stres yaşanır.
Sağlık sigortası ile “ Hastane faturası mı sağlık mı?” ikilemini yaşamazsın.
Gençken sağlık sigortası yaptırmak = Akıllı yatırım
Şimdi düşün, geleceğini koru.
Son yorumlar